ders

ders
is., Ar. ders
1) Öğretmenin öğrenciye belirli bir sürede verdiği bilgi

Mektepten kaçmıyor, bazı derslerden zevk alıp saatlerce çalıştığım oluyordu.

- S. F. Abasıyanık
2) Bu bilgi aktarımı için ayrılan süre

Dersin bitmesine beş dakika var.

3) Öğrencinin öğrenmek zorunda olduğu bilgi

Bir yakınlık kurmak için derslerini soracak oluyordu.

- N. Cumalı
4) mec. Bir olayın bellekte bıraktığı öğretici iz, öğüt, ibret

En iyisi, kıyının verdiği şu ekoloji dersini uygulamak mı dersiniz?

- H. Taner
Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • ders — Ders, m. Que aucuns escrivent et prononcent Day, mais abusivement, est proprement le tapis dossier, d estoffe riche et legere, lequel pendant en surciel quarré sur l endroit de la table du Roy, ou autre Prince souverain, où ils s asséent pour… …   Thresor de la langue françoyse

  • ders — dȅrs m DEFINICIJA reg. 1. predavanje, lekcija 2. nastava ETIMOLOGIJA tur. ← arap. därs …   Hrvatski jezični portal

  • ders — flan·ders; flin·ders; glan·ders; hud·ders·field; jan·ders; jaun·ders; mal·an·ders; sal·len·ders; san·ders; saun·ders·wood; …   English syllables

  • ders' — lü·ders ; lue·ders ; …   English syllables

  • ders vermek — 1) öğretmek, yetiştirmek İyi konuşurdu, ders vermek sanatını bilirdi. 2) azarlamak, sert davranmak, sert bir karşılıkla yola getirmek Evvela kendi kendisini cezalandırdı, sonra kendisi gibi yaşamak istemeyenlere ders verdi. P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • DERS-İ AMM — Bir medreseyi bitirdikten sonra, tâbi tutulan imtihan sonunda medrese talebelerine ders vermek salâhiyetini kazanan. * Asistan. * Herkese ders vermeğe salâhiyetli âlim …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ders dışı — sf. Ders saati ve konusu dışında olan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ders içi — sf. Ders saati ve konusu içinde olan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ders almak — 1) bir konu üzerinde bir öğrenci yetkili bir kimseden bilgi edinmek 2) mec. bir olaydan deneyim kazanmak, ibret almak Yapılacak şey gördüğümüz vakalardan ders almaya çalışmaktır. A. Ş. Hisar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ders çalışmak — 1) belli bir konuyu öğrenmek üzere kaynakları kullanarak çalışmak 2) derste verilen bilgileri iyice öğrenmek için tekrarlamak İnek Şaban güzel ders çalışırdı boş sınıfta. R. Ilgaz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”