ders vermek

ders vermek
1) öğretmek, yetiştirmek

İyi konuşurdu, ders vermek sanatını bilirdi.

2) azarlamak, sert davranmak, sert bir karşılıkla yola getirmek

Evvela kendi kendisini cezalandırdı, sonra kendisi gibi yaşamak istemeyenlere ders verdi.

- P. Safa

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • ders — is., Ar. ders 1) Öğretmenin öğrenciye belirli bir sürede verdiği bilgi Mektepten kaçmıyor, bazı derslerden zevk alıp saatlerce çalıştığım oluyordu. S. F. Abasıyanık 2) Bu bilgi aktarımı için ayrılan süre Dersin bitmesine beş dakika var. 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • DERS-İ AMM — Bir medreseyi bitirdikten sonra, tâbi tutulan imtihan sonunda medrese talebelerine ders vermek salâhiyetini kazanan. * Asistan. * Herkese ders vermeğe salâhiyetli âlim …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • meşk vermek — ders vermek Esasen hemen onun meşk vereceği kızları getirmiş, ona takdim etmişti. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gönül vermek — 1) sevmek, âşık olmak 1934 te yepyeni bir Türkçeye gönül vermiş olan Atatürk, sonraki üç dört yıl içinde, daha ılımlı bir dil devrimine yönelmiş olabilir mi? T. Halman 2) bir şeyi sevmeye, istemeye veya yapmaya içten yönelmek, eğinmek, meyletmek… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • papazlık etmek — ders vermek, ikna edici sözlerle kandırmak Aldırma. Bana da papazlık etmeye kalktı ama ağzının payını verdim. Biz keyfimize bakalım. A. Gündüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tedrîs — (A.) [ ﺲیرﺪﺕ ] ders verme. ♦ tedrîs etmek ders vermek …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • Anti-Turkism — Anti Turkism, Turkophobia, Turcophobia or anti Turkish sentiment is the hostility towards Turkish people, Turkish culture, the Ottoman Empire (Turkish Empire) and the Republic of Turkey. In late 19th century, William Ewart Gladstone firmly… …   Wikipedia

  • okutmak — i 1) Okumasını, öğrenim görmesini sağlamak 2) nsz Okuma işini yaptırmak Kumandan paşaya bu akşam şiir okutmak istiyoruz. F. R. Atay 3) nsz Ders vermek, bir konu üzerinde yetiştirmek Lisede İngilizce okutuyor. 4) argo Satarak elinden çıkarmak Bana …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • MEV'İZA — Mev ize. Öğüt. Nasihat. * Bir cemaate veya kimseye kalbini yumuşatacak ve iyiliğe sevkedecek surette hakikatları ders vermek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MÜCEDDİD — Yenileyen. Yenileyici. Hadis i sahihle bildirilen, her yüz yıl başında dini hakikatleri devrin ihtiyacına göre ders vermek üzere gönderilen büyük âlim ve Peygamberin (A.S.M.) vârisi olan zât.(Ashab ı Kütüb ü Sitte den İmam ı Hâkim Müstedrek inde… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”