dışarı — is. Bayır, çöl, eşik. Dışarı baxmaq. – Qızıl Arslan Səba xanımın saraydan dışarı çıxdığı zaman heç kəsə bildirmədən həbsə alınmasını və edam edilməsini tapşırmışdı. M. S. O … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
dışarı atmak — 1) kovmak Nevin ikisini de köpekler gibi kapıdan dışarıya atabilirdi. S. F. Abasıyanık 2) zararlı bir maddeyi terleme, idrar vb. yollarla vücuttan çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dışarı çıkmak — büyük abdest yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dışarı vurmak — belli etmek, açıklamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Popçular Dışarı — Infobox Album Name = Popçular Dışarı Type = Live Album Artist = Mezarkabul Released = 1998 Recorded = 1998 Genre = Heavy metal Length = Label = Raks Music Producer = Reviews = Last album = Anatolia (1997) This album = Popçular Dışarı (1998) Next… … Wikipedia
kapı dışarı etmek — kovmak, dışarı atmak Sizin hepinizi kapı dışarı edecekler. Çünkü kaçak işçiye memlekette iş yok. M. İzgü … Çağatay Osmanlı Sözlük
dediğinden (dışarı) çıkmak — sözünü dinlememek Dediğimden dışarı çıkarsa kendi bilir … Çağatay Osmanlı Sözlük
sözüm meclisten dışarı — konuşma arasında çirkin bir söz kullanmak gerektiğinde o sözden orada bulunanların alınmamasını belirtmek için söylenen bir söz Gülseren, sözüm meclisten dışarı, uygunsuz bir çift yakalamış bekçi, dedi. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
mart içeri, pire dışarı — tedirgin edici biri geldiğinde gitmeye kalkan kimseler için kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
dili bir karış dışarı çıkmak (veya sarkmak) — koşmaktan, yürümekten ve yorulmaktan çok susamak Koştu koştu da dili bir karış sarktı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük