- direnme
- is.
Direnmek işi, karşı koyma, dayanma, inat etme, ısrar etme, mukavemet etme
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
temerrüt — is., dü, esk., Ar. temerrud 1) Dikkafalılık, kafa tutma, direnme 2) ekon., huk. Ek faiz ödememe durumu 3) ekon., huk. Herhangi bir sebebe dayanmaksızın borcu ödememekte direnme, direnim Birleşik Sözler temerrüt faizi Atasözü, Deyim ve Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
da / de — bağ. 1) Daha önce geçmiş bir cümle veya eş görevli öge ile sonraki arasında den başka anlamıyla ilişki kuran bir söz Bu adamın kim olduğunu o da öğrenmişti. R. N. Güntekin 2) Azarlama, yalvarma, küçümseme, yakınma, övme anlamlarında iki cümleyi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dayanım — is. Bir varlığın dış etkilere karşı direnme özelliği, direnç Birleşik Sözler dayanım ömrü basılma dayanımı burulma dayanımı … Çağatay Osmanlı Sözlük
direnebilmek — nsz Direnme imkânı veya olasılığı bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
direnilmek — nsz Direnme işi yapılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
direnim — is. 1) Direnme işi, inat, taannüt 2) ekon., huk. Temerrüt … Çağatay Osmanlı Sözlük
direniş — is. Direnme işi veya biçimi, karşı koyma, dayanma, mukavemet Bu direniş çetin değil, haşin değil, yürek burkucuydu. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
direnmek — nsz Herhangi bir düşüncede, bir istekte veya bir durumda karşı koymak, ayak diremek, inat etmek, ısrar etmek, taannüt etmek Çantayı almak isterlerse sakın direnme, ver. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
eşek inadı — is., hkr. Söylediğinden veya yaptığından dönmeme, çok direnme … Çağatay Osmanlı Sözlük
ısrar — is., Ar. iṣrār Direnme, ayak direme, üsteleme, üstünde durma Fakat o, perde perde ısrarı artırıyor, ağlıyor, lalamın çıplak ayaklarını öpmeye kalkıyordu. R. N. Güntekin Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ısrar etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük