- direnmek
- nsz
Herhangi bir düşüncede, bir istekte veya bir durumda karşı koymak, ayak diremek, inat etmek, ısrar etmek, taannüt etmek
Çantayı almak isterlerse sakın direnme, ver.
- T. Buğra
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çantayı almak isterlerse sakın direnme, ver.
- T. BuğraÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
inat etmek — direnmek, diretmek, ayak diremek Umarım ki o da çocukça inatlar etmez, bu iş de böylece bitmiş olur. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
mukavemet etmek (veya göstermek) — direnmek, dayanmak, karşı koymak Belinden tuttu ve öpmek istedi. Magda mukavemet etti ve ağlamaya başladı. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
taannüt etmek — direnmek, inat etmek, ayak diremek … Çağatay Osmanlı Sözlük
abanmak — e 1) Eğilerek bir şeyin, bir kimsenin üzerine kapanmak Efendi, sen de ne üstüme abanıyorsun? B. Felek 2) Bir yere veya bir kimseye yaslanmak, dayanmak Baba, ya Allah nidası ile yerinden zorla, oğluna abanarak kalktı. R. H. Karay 3) Güç vererek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bekinmek — nsz, hlk. 1) İnat etmek, direnmek 2) Kapanmak, tıkanmak Gaz ocağının deliği bekinmiş, açılmıyor … Çağatay Osmanlı Sözlük
dayatmak — i, e 1) Dayama işini yaptırmak 2) nsz Kendi istediğini yaptırmakta direnmek Ertesi gün dayattı, ben onu almam diye. H. Taner 3) e Başkasının isteğine karşı koymak 4) Empoze etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
diremek — i, hlk. 1) Bir şeyi dikine koymak, dayamak, durdurmak 2) e, mec. Direnmek, karşı koymak, inat etmek, ısrar etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
direnme — is. Direnmek işi, karşı koyma, dayanma, inat etme, ısrar etme, mukavemet etme … Çağatay Osmanlı Sözlük
diretmek — nsz Direnmek, ayak diremek, inat etmek, ısrar etmek Annesi ile ablası adamın kaçırılacak bir kısmet olmadığını öne sürerek evlenmesi için diretiyorlardı. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
göğüslemek — i 1) Göğsünü dayayarak zorlamak Vapurlara, trenlere ihtiyarları itip, çocukları ezip, kadınları göğüsleyip biniyoruz. O. S. Orhon 2) mec. Karşı durmak, engel olmak, direnmek … Çağatay Osmanlı Sözlük