babasız oğlan doğurmak — bir işte aşırı zorluk, büyük güçlük çekilmesine rağmen başarılı olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ikiz doğurmak — 1) ikiz bebek dünyaya getirmek 2) mec. herhangi bir işte çok sıkıntı çekmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
mahzur doğurmak — ortaya engel çıkarmak, sakınca yaratmak Ne gibi mahzurlar doğurabileceğini görmemezlikten gelmek mümkün değildi. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
dokuz doğurmak — merakla, heyecanla, sabırsızlıkla beklemek Sabahtan beri kamış kökünün içine sığınmış, yüreği ağzında, dokuz doğurarak şahinini bekleyişi... Y. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
doğum yapmak — doğurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
togurmak — doğurmak II, 80 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
NETC — Doğurmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
VİLAD — Doğurmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tevlit etmek — doğurmak … Hukuk Sözlüğü
dünyaya getirmek — doğurmak Hayriye Hanım yedi gün evvel ilk çocuğunu dünyaya getirmiştir. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük