doğurmak

doğurmak
nsz, -i
1) Yavru dünyaya getirmek, doğum yapmak

Bir kadın tarlada doğuruyor, bir kadın hastanede doğuramıyor.

- S. F. Abasıyanık
2) mec. Ortaya çıkmasına yol açmak, sebep olmak

Artık yolun ortasını geçtik ve saçlarımızda aklar akları ve alnımızda çizgiler çizgileri doğuruyor.

- Y. K. Karaosmanoğlu
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • babasız oğlan doğurmak — bir işte aşırı zorluk, büyük güçlük çekilmesine rağmen başarılı olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ikiz doğurmak — 1) ikiz bebek dünyaya getirmek 2) mec. herhangi bir işte çok sıkıntı çekmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mahzur doğurmak — ortaya engel çıkarmak, sakınca yaratmak Ne gibi mahzurlar doğurabileceğini görmemezlikten gelmek mümkün değildi. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dokuz doğurmak — merakla, heyecanla, sabırsızlıkla beklemek Sabahtan beri kamış kökünün içine sığınmış, yüreği ağzında, dokuz doğurarak şahinini bekleyişi... Y. Kemal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • doğum yapmak — doğurmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • togurmak — doğurmak II, 80 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • NETC — Doğurmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • VİLAD — Doğurmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • tevlit etmek — doğurmak …   Hukuk Sözlüğü

  • dünyaya getirmek — doğurmak Hayriye Hanım yedi gün evvel ilk çocuğunu dünyaya getirmiştir. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”