- doğum yapmak
- doğurmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
doğum — is. 1) Doğma işi, tevellüt, veladet 2) Bir kimsenin doğduğu yıl Birleşik Sözler doğumevi doğum günü doğumhane doğum ilmühaberi doğum kontrolü doğum odası … Çağatay Osmanlı Sözlük
doğurmak — nsz, i 1) Yavru dünyaya getirmek, doğum yapmak Bir kadın tarlada doğuruyor, bir kadın hastanede doğuramıyor. S. F. Abasıyanık 2) mec. Ortaya çıkmasına yol açmak, sebep olmak Artık yolun ortasını geçtik ve saçlarımızda aklar akları ve alnımızda… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kutlamak — i 1) Mutlu bir olaya sevinildiğini söz, yazı veya armağanla anlatmak, tebrik etmek 2) Önemli bir olayın gerçekleşmesinin yıl dönümü dolayısıyla tören yapmak, tesit etmek Ben her sene 11 mayısta doğum günümü kutlarım. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yer — is., gök b. 1) Dünya 2) Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân İzinsiz bir yere gitmek ne haddime? M. Ş. Esendal 3) Gezinilen, ayakla basılan taban Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü… … Çağatay Osmanlı Sözlük