döşemek

döşemek
-i
1) Bir tabanı, tahta, karo, mermer vb. yapı gereçleriyle kaplamak
2) Kumaş, halı vb.ni bir yeri iyice örtecek biçimde sermek

Yufkayı tepsiye döşedi. Salona halı döşedik.

3) Bir ev veya dairenin oturulabilir duruma gelmesi için gerekli eşyayı oraya yerleştirmek

On parça eşya ile döşeyip süslenmiş yaz evi...

- R. N. Güntekin
4) Boru, kablo vb. yerleştirmek

Bir taraftan da raylarımızı döşüyorduk.

- F. R. Atay

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • dayayıp döşemek — evi, odayı mobilya vb. ile döşemek Karyolalar, koltuklar, kanepelerle dayayıp döşemek lazım. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çini döşemek — bir yeri çini ile kaplamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mayın dökmek (veya döşemek) — denize mayın bırakmak, denizi mayınlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tefriş etmek — döşemek İçerisini gene kendi paramla tefriş ettim. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • töşemek — döşemek III, 266 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • yadmak — döşemek, yaymak, sermek I, 15, 45; II, 313, 314; III, 434bkz: yatmak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • SEDH — Döşemek. * Uçuk hastalığı. * Bir nesneyi açıp yaymak ve arkası üstüne bırakmak. * Deve çökertmek. * Kırba doldurmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • çekmek — i, e, er 1) Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı. R. N. Güntekin 2) Taşıtı bir yere bırakmak, koymak 3) Germek İpi çekmek. 4) İçine almak, emmek… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çini — is., Far. çīnī 1) Duvarları kaplayıp süslemek için kullanılan, bir yüzü sırlı ve genellikle çiçek resimleriyle bezeli, pişmiş, balçık levha, fayans Bizi sarar bir sülüs yazı görsek duvarda / Bize heyecan verir bir parça yeşil çini. F. N. Çamlıbel …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dayamak — i, e 1) Yaslamak Sol kolunu yürürken hep kalçasına dayardı. Ö. Seyfettin 2) Bir yerden, bir kimseden yararlanmak, güç almak Kürekleri iskeleye dayayarak bütün hızıyla itti. S. F. Abasıyanık 3) Korkutmak için hızla, öfkeyle yaklaştırmak, uzatmak… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”