- ecnebi
- sf., Ar. ecnebī
Başka devlet uyruğunda olan (kimse), yabancı
Bu iki ecnebi hanım da nahiyeye varır varmaz yatağı ve aşı hazır bulsunlar.
- Y. K. Karaosmanoğlu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bu iki ecnebi hanım da nahiyeye varır varmaz yatağı ve aşı hazır bulsunlar.
- Y. K. KaraosmanoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ecnebî — (A.) [ ﯽﺒﻨﺝا ] yabancı … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ECNEBİ — Yabancı. Garip. Alışmamış. Başka milletten olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ecnebi — yabancı; bir devlete göre,kendi uyruğunda bulunmayan gerçek veya tüzel kişiler … Hukuk Sözlüğü
ECANİB — (Ecnebi. C.) Ecnebiler. Yabancılar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Varlık Vergisi — Als Varlık Vergisi wurde in der Türkei eine Vermögensteuer bezeichnet, welche von der Regierung Şükrü Saracoğlus zwischen den Jahren 1942[1] und 1944[2] erhoben wurde. Diese Steuer diente offiziell zur eventuellen Kriegsfinanzierung bei möglicher … Deutsch Wikipedia
Varlık Vergisi — Le Varlık Vergisi est un impôt sur la fortune décidé par la Turquie en 1942, alors que le pays resté neutre durant la Seconde Guerre mondiale se retrouve dans une situation économique difficile. Cette taxation repose sur une base… … Wikipédia en Français
acul — sf., lü, Ar. ˁacūl 1) Aceleci Acul bir adam. 2) Hızlı, çabuk Geç vakit dönen zengin ve ecnebi kumarcıların acul arabalarını duymuyor. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
gerçekte — zf. Aslında, tam anlamıyla, hakikatte Kumpanyanın kurulmasında başı çeken gerçekte, ecnebi bir banka. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
örnek — is., ği 1) Benzeri yapılacak olan, benzetilmek istenen şey, model Cemal Paşa ecnebi mütehassısların yardımı ile örnek çiftlikler de yapmıştır. F. R. Atay 2) Göstermelik Vali, burada yapılmış olan peynirlerden bir örnek görmek istedi. M. Ş.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yabancı — sf. 1) Başka bir milletten olan, başka bir milletle ilgili olan (kimse), bigâne, ecnebi Bu toprak bizimdir, içinde yabancının işi yok. R. E. Ünaydın 2) Aileden, çevreden olmayan (kimse veya şey), özge Ben, yabancı bir adam, neme lazım, hiç sesimi … Çağatay Osmanlı Sözlük