eğmek

eğmek
-i, -er
1) Düz olan bir şeyi eğik duruma getirmek

Ağır ağır başını eğip yere baktı ve boynunu büktü.

- Y. Z. Ortaç
2) Sert bir cismi bükmek

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • egmek — eğmek I, 100, 168 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • eğmek (-admak) — yaradılış gösteren isimlerden fiil yapma edat ı II, 340 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • boyun eğmek — isteyerek veya istemeyerek uymak, katlanmak Para bulabilmek için ya bir tarafa boyun eğmeli ya öbür tarafla birleşmeli idik. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kadere boyun eğmek — yazgısını, talihini kabul etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boynuz eğmek — istemeyerek uymak, karşı tarafın gücünü kabul etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kaşını gözünü eğmek — kızgın bir durumdayken kaş çatmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • baş eğmek — 1) saygı göstermek için baş eğerek selamlamak Ulema, şeyhler, yerden selam verdiler, baş eğip el öptüler. R. E. Ünaydın 2) direnmekten vazgeçip buyruk altına girmek, inkıyat etmek Gittikçe yükselen başı Allah a kalkıyor / Asrın baş eğdi sandığı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şapkayı öne eğmek — aileden birisinin unanılacak bir şey yaptığında aile reisinin mahçup olması …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • imale etmek — eğmek, çevirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • egsemek — eğmek istemek I, 277 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”