- elinden
- zf.
Yüzünden, ...-den dolayı
Yandım çavuş yandım senin elinden.
- Halk türküsü
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Yandım çavuş yandım senin elinden.
- Halk türküsüÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
elinden bir iş (veya şey) gelmemek — çaresizlikten veya yeteneksizlikten bir iş yapamamak ... matbu kâğıtları doldurmaktan başka elinden bir iş gelmez, sorulmadıkça kendiliğinden konuştuğu görülmezdi. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
elinden bir kaza (veya sakatlık) çıkmak — istemeyerek birini yaralamak veya öldürmek Belki elinden bir kaza çıkar diye evine girmeye cesaret edemezdi. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
... elinden çıkmak — birisi tarafından yapılmak Duvarında, tavanında usta bir ressam elinden çıkmış manzara, meyve resimleri, çeşitli nakışlar... B. R. Eyuboğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
elinden geleni ardına (veya arkasına) koymamak — yapabileceği bütün kötülükleri yapmak Düşüncesini en iyi biçimde anlatabilmek için elinden geleni ardına koymamıştır. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
elinden geleni yapmak — gücünün yettiği kadarını yapmak Hasan Ağa dal gibi kızı şişmanlatmak için elinden geleni yapmıştı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
elinden kan çıkmak — cinayet işlemek Kırk kanını Allah a affettirmeye çalışırken kazara, elinden yeni bir kan çıkmıştı. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
elinden almak — bir şeyden mahrum etmek Özgürlüklerini ellerinden alıp birer araç hâline getiriyor onları. A. Erhat … Çağatay Osmanlı Sözlük
elinden gelmek — yapabilmek Nesir az çok benim de elimden geldiği için midir nedir kabul edemiyorum şiirden güç olduğunu. N. Ataç … Çağatay Osmanlı Sözlük
elinden hiçbir şey kurtulmamak — her şeyi becerebilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
elinden iş çıkmamak — çabuk iş görememek … Çağatay Osmanlı Sözlük