- enikonu
- zf.
İyiden iyiye, iyice, oldukça
Rahmi idadide okurken Rıza efendi artık enikonu zengindir.
- T. Buğra
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Rahmi idadide okurken Rıza efendi artık enikonu zengindir.
- T. BuğraÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
teemmül — (A.) [ ﻞﻡﺄﺕ ] enikonu düşünme. ♦ teemmül etmek enikonu düşünmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
enine boyuna — sf. 1) Gösterişli, iri yarı Hulusi Bey elli yaşlarında, enine boyuna bir adamdı. H. Taner 2) zf. Çok ince ayrıntıları ile, eksiksizce, enikonu Benimle enine boyuna serbest konuşmaktan zevk alırdı. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ince — sf. 1) Kendi cinsinden olanlara göre, dar ve kalınlığı az olan, kalın karşıtı İnce minare. İnce değnek. İnce kitap. 2) Zayıf Sarışın, kuru, ince bir kadındı. Y. K. Beyatlı 3) Taneleri ufak, iri karşıtı İnce un. İnce kum. 4) Aşırı özen gerektiren … Çağatay Osmanlı Sözlük
gırla gitmek — 1) uzun sürmek, sürüp gitmek Park enikonu bir olay, tebrik ve övgüler gırla gidiyor. T. Buğra 2) bol bol ortaya dökülüp harcanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
canı sıkılmak — 1) içi sıkılmak, yapacak bir işi olmamaktan tedirginlik duymak Bu dört yanı duvarlı, tek kat, basık ve toprak evde öyle canı sıkılıyordu ki... R. H. Karay 2) keyfi kaçmak Eski hasırı bu yüzden yaktığı için balıkçının sözüne fena canı sıkılmıştı.… … Çağatay Osmanlı Sözlük