- ertelemek
- -i
Sonraya bırakmak, tehir etmek, tecil etmek, talik etmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ertelemek — erken başlamak I, 316bkz: ırtalamak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tecil etmek — ertelemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tehir etmek — ertelemek Satış işinin güçlüğünü ondan iyice öğrendim, tehir etmeye mecbur oldum. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kazaya bırakmak — din b. 1) namazı vaktinde kılmayarak daha sonra kılmak için ertelemek Bu yaşa geldim, Allaha bin şükür, namazımı kazaya bırakmadım. H. R. Gürpınar 2) orucu vaktinde tutmayarak daha sonra tutmak için ertelemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
atmak — i, e, ar 1) Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak Taşı suya atmak. 2) Bir şeyi yere doğru bırakmak 3) Bir kimsenin ilişiğini kesmek Adamcağızı berbat bir yere attılar. 4) e, nsz Koymak Mutlaka yemeklerimize biber atmayı âdet edinmişiz. B. Felek 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bırakmak — i 1) Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak 2) nsz Koymak Mermer masaya bir yirmi beşlik bıraktı. T. Buğra 3) Bir işi başka bir zamana ertelemek Gezmeyi haftaya bıraktık. 4) Unutmak Acaba eldivenlerimi nerede bıraktım? 5) Bulunduğu yeri veya durumu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
erteleme — is. Ertelemek işi, tehir, tecil, talik Bu çeşit projeleri hep çekmelerin en altına sürüp erteleme yolunu tutuyorlardı. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
ötelemek — i 1) Öteye götürmek 2) Belli olmayan bir süre ertelemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sallamak — i 1) Düzenli bir biçimde ve hep aynı doğrultuda hareket ettirmek Sen yine anahtarını çıkar, salla, eğlendir. H. E. Adıvar 2) Uydurmak, kafadan atmak 3) Sarsmak 4) mec. Beklenmedik bir başarı kazanmak Seçimlerde Ankara yı salladı. 5) mec. Zor… … Çağatay Osmanlı Sözlük
savsaklamak — i Belirli bir sebebi olmaksızın bir işi isteyerek geri bırakmak, geciktirmek, umursamamak, ertelemek, sallamak, ihmal etmek Yarın giderim, öbür gün giderim diye savsaklayıp duruyor. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük