- eş basınçlı
- sf., fiz.
Basıncı hep aynı kalan
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
basınçlı — sf. Basınç yüklenmiş olan Birleşik Sözler basınçlı hava basınçlı su eş basınçlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
basınçlı hava — is. Kompresör tarafından bir yere basılan tazyikli hava … Çağatay Osmanlı Sözlük
basınçlı su — is., yu Basınç yüklenerek fışkırtılma düzeyine getirilmiş su, tazyikli su … Çağatay Osmanlı Sözlük
hava yastığı — is. 1) Taşıtlarda kazanın neden olacağı zararları azaltmaya yönelik hava basınçlı yastık 2) den. Bazı özel yapım teknelerde tekne altına verilen basınçlı hava ile doldurulan, teknenin yükselmesiyle sürtünmeyi azaltıp hızı artırmaya yarayan yastık … Çağatay Osmanlı Sözlük
antisiklon — is., coğ., Fr. anticyclone Yüksek basınçlı atmosfer kütlesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
diz yastığı — is. Taşıtlarda kaza anında diz bölümüne gelebilecek çarpmaların sonuçlarını azaltmaya yönelik hava basınçlı yastık … Çağatay Osmanlı Sözlük
gazoz — is., Fr. gazeuse Meyve esansı, şeker ve karbon asidi ile yapılan, basınçlı hava ile şişelere doldurularak hazırlanan içecek Birleşik Sözler gazozağacı … Çağatay Osmanlı Sözlük
hava — is., Ar. hevā 1) Hava yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı 2) Meteoroloji ile ilgili olayların bütünü Hava biraz bozukçaydı, dışarıda serin bir yağmur çiseliyordu. M. Ş. Esendal 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hava çekici — is., meteor. Basınçlı hava ile çalışan büyük çekiç … Çağatay Osmanlı Sözlük
hava kazması — is., den. Gemi kurtarmada basınçlı hava kullanarak deniz dibini kazan, temizleyen, oyan araç … Çağatay Osmanlı Sözlük