- evlendirmek
- -i
Evlenmesini sağlamak
Uşağından yazıcılarına, hizmetçilerinden mürebbiyelerine kadar evlendirdi.
- R. H. Karay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Uşağından yazıcılarına, hizmetçilerinden mürebbiyelerine kadar evlendirdi.
- R. H. KarayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
başgöz etmek — evlendirmek … Beypazari ağzindan sözcükler
mürüvet — evlendirmek … Beypazari ağzindan sözcükler
evermek — evlendirmek ,evlenmek … Beypazari ağzindan sözcükler
evermek — i, hlk. Evlendirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
evlendirme — is. Evlendirmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
vermek — i, e, ir 1) Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek Okumadığım zaman tavukların bahçesindeyim, yemlerini ben veririm. Ö. Seyfettin 2) Bırakmak veya bağışlamak Hırsımdan bazılarına bedava verdim, alın götürün,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yapmak — i, ar 1) Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek Her görevi ayrım gözetmeden aynı titizlikle yapmak başarının sırrıdır. Ç. Altan 2) nsz Olmasına yol açmak Durgun sular sıtma yapar. 3) nsz Yol almak 4) Onarmak, tamir etmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
içli dışlı olmak — 1) karşılıklı olarak candan ve içten davranmak, teklifsiz görüşmek Toprakla insan hiçbir edebiyatta böylesine içli dışlı değildir. C. Meriç 2) kız ve oğullarını karşılıklı olarak evlendirmek 3) karşılıklı olarak resmî davranışlardan uzaklaşmak,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
söz almak — 1) konuşmak için toplantı başkanından izin almak, konuşmaya başlamak Toplantıda ilk olarak başkan söz aldı. 2) birinin bir işi yapacağını kesin olarak bildirmesini sağlamak İşimin yapılacağı konusunda bakandan söz aldım. 3) erkek tarafı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gelin etmek — kızı evlendirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük