fazladan

fazladan
zf.
Alışılana ek olarak, alışılandan çok, bol bol, çok çok

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • üste vermek — fazladan vermek, ödemek Üste çok şeyler vererek çalışmaya hazırdır. T. Buğra …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ECZÂ-İ ZÂİDE — Fazladan olan kısımlar, parçalar …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • FUZULÎ — Fazladan olup boşu boşuna söylenen söz. İşe yaramayan. Boşu boşuna. * Boşboğaz. Ahmak. Vazifesinden hariç lüzumsuz şeye teşebbüs eden. * Haksız olarak fiile çıkarılan iş. * Fık: Şer î izin olmadığı halde diğer bir kimsenin hakkında tasarruf eden… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • bahşiş — is., Far. baḫşiş Yapılan bir hizmete ödenen ücretten ayrı olarak fazladan verilen para Paltosunu ve şapkasını giydikten sonra garsona para ve bahşiş verdi. Ö. Seyfettin Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller bahşiş (veya beleş) atın dişine bakılmaz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • caba — is. 1) Bir şey ödemeden, para vermeden alınan şey, bedava Bu mâni benden sana caba olsun. S. Birsel 2) zf. Fazla olarak, fazladan, üstelik Kilometre başına bilmem ne kadar litre benzin dağıtılmış, yağ da caba! S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • diş kirası — is., esk. 1) Sarayda, zengin konaklarında iftardan sonra konuklara verilen armağan veya para Ziyafet sofrasında yiyip içen bir sofra gibi diş kirasını da düşünür. R. Enis 2) Bir kimseye fazladan verilen para, armağan vb …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ekstra — sf., Fr. extra 1) En iyi, üstün nitelikli Ekstra un. 2) zf. Fazladan, alışılan ve gerekenden başka, ek olarak Ekstra yatak ücreti almadılar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ekstrasistol — is., lü, tıp, Fr. extrasystole Kalp ve damarlarda normal iki kasılma arasında oluşan fazladan kasılma …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • makam tazminatı — is. Yüksek makamda görevli bulunanlara aylık maaşları dışında fazladan ödenen ücret, makam ödeneği …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nafile — sf., Ar. nāfile 1) Yararsız 2) is., din b. Fazladan kılınan namaz veya tutulan oruç 3) zf. Boşuna, boş yere Avukata söyle, nafile beklemesin. R. H. Karay Birleşik Sözler nafile namazı nafile yere …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”