fındık kurdu — is., hay. b. Fındık bitinin fındık içinde gelişerek onun dökülmesine, değerini yitirmesine yol açan kurtçuğu Bu minyon, esmer, fındık kurdu ve güzel evet kabul etmeli ki güzel kadın... H. Taner Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller fındık kurdu gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
fındık biti — is., hay. b. Kın kanatlılardan, fındık kurdu denilen kurtçukları dolayısıyla fındık ürününün en büyük düşmanı olan, uzun gagalı böcek (Balaninus nucum) … Çağatay Osmanlı Sözlük
fındık faresi — is., hay. b. 1) Kemiricilerden, karnı beyazımsı, sırtı boz renkli, fındıklıklarda çok zarara yol açan bir memeli türü, fındık sıçanı (Muscardinus avellanarius) 2) Evlerde rastlanan küçük fare türü Bir fındık faresi bile onu masa üzerine… … Çağatay Osmanlı Sözlük
fındık sıçanı — is., hay. b. Fındık faresi … Çağatay Osmanlı Sözlük
fındık altını — is., tar. 1) Osmanlı İmparatorluğu nda kenar süsleri fındığa benzediğinden bu adla anılan altın sikke, fındıki 2) mec. Küçük ve değerli şey … Çağatay Osmanlı Sözlük
fındık ateşi — is. Nargilede tütünün üstüne ortalamasına konulan yuvarlak, küçük, yanar kömürler … Çağatay Osmanlı Sözlük
fındık yağı — is. Fındıktan elde edilen yağ … Çağatay Osmanlı Sözlük
fındık yuvası — is. Tombul ellerin dış yüzünde, parmak diplerinde görülen çukurluklar … Çağatay Osmanlı Sözlük
fındık kabuğunu doldurmaz — önemsiz, değersiz … Çağatay Osmanlı Sözlük
fındık kurdu gibi — ufak tefek, tombulca (kadın) … Çağatay Osmanlı Sözlük