- geçim yolu
- is.
Yaşamak için gereken kazancı sağlama aracı veya çaresi
Herkes ne yapıp yapıp bir geçim yolu bulma peşindeydi.
- Ç. Altan
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Herkes ne yapıp yapıp bir geçim yolu bulma peşindeydi.
- Ç. AltanÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
geçim — is. 1) Geçinme işi, geçinme araçları, geçinme, maişet 2) Anlaşma, uyum Aralarında geçim yok. Birleşik Sözler geçim derdi geçim dünyası geçim kapısı geçim sıkıntısı geçim yolu … Çağatay Osmanlı Sözlük
yol — is. 1) Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, tarik 2) Karada insanların ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş, yürümeye uygun yer Bahçeleri bahçelere toprak yollar bağlardı. Ç. Altan 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
falcı — is. Fala bakmayı kendine geçim yolu yapan kimse Falcılar, gelecekte olacakları bir bir bilir ve söyler. A. Ş. Hisar Birleşik Sözler yıldız falcısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
fassallık — is., ğı Fassal olma durumu Onda fassallık yalnız sanatlaşmış değildir, geçim yolu da odur. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
acından kimse ölmemiş — kişi yoksul olabilir, işsiz ve parasız kalabilir ama aç kalmaz, bir geçim yolu bulur anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
Allah kulunu kısmeti ile yaratır — bu dünyada herkesin dar veya geniş, bir geçim yolu vardır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
vasıta — is., Ar. vāsiṭa 1) Araç Millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek millî ülkümüzdür. Atatürk 2) Aracı Geçim bakımından da aynı yolu tutanlar vardır; memur kayırmak, mümkünse vasıta olmak… … Çağatay Osmanlı Sözlük