gezinmek

gezinmek
nsz
1) Eğlenmek, vakit geçirmek için gezmek, dolaşmak, seyran etmek

Başı bir düşünceyle ağırlaşmış gibi öne düşük, elleri cebinde, geziniyordu.

- P. Safa
2) Belirli bir çevre içinde gezip durmak

Bir akşam rıhtım boyunda geziniyordum.

- S. F. Abasıyanık
3) müz. Özellikle doğaçtan yapılan müzikte, ezgiyi belli bir makam anlayışı içinde değişik perdeler üzerinde çalmak, dolaşmak

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • boş gezmek (veya gezinmek) — işsiz güçsüz dolaşmak On gün boş mu gezdin? Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dolaşmak — nsz 1) Gezmek, gezinmek Belki otuz defa belki kırk defa, otelin merdivenlerini inip çıkıyor, her yeri dolaşıyor. M. Ş. Esendal 2) Doğru gitmeyip yolu uzatmak Bu yoldan giderseniz çok dolaşırsınız. 3) Dönüp başka bir yönden gelmek Dolaş da arka… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gezelemek — nsz, hlk. 1) Gezinmek Onun böyle boş saatlerinde içeri dışarı işgüzar işgüzar gezelediğini gören ihtiyarcık ezilir büzülür. H. Taner 2) Sıkıntılı bir durumda dolaşmak, gezinmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • adımlamak — i 1) Adımla ölçmek 2) Bir yerde ileri geri gezinmek Otele geldiğimiz zaman, kumandanı ölüler gibi sarı ve soluk, bel kayışı takılmış, hançeri belinde, tören esvabı ile salonu adımlarken bulduk. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gezinme — is. Gezinmek işi, seyran …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gezmek — nsz, er 1) Hava alma, hoş vakit geçirme vb. amaçlarla bir yere gitmek, seyran etmek Tek başına buralarda gezdiği hâlde aradığını bulamıyordu. O. C. Kaygılı 2) Bir yerde dolaşmak, yürümek Kunduralarını çıkarır, satar, yalın ayak gezerdi. S. F.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dolanıp durmak — sürekli olarak aynı yerde gezinmek Dolap beygirinin en büyük şansı gözlerinin bağlı olmasıdır; böylece aynı çember içinde dolanıp durduğunun farkında olmaz. A. Ümit …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • seyran etmek (veya eylemek) — gezmek, gezinmek, dolaşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üç aşağı beş yukarı dolaşmak — kararsızlık içinde, düşünerek, bir karara varmaya çalışarak gezinmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cevelân etmek — 1. dolaşmak, akmak. 2. gezinmek …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”