gösterge

gösterge
is.
1) Bir şeyi belirtmeye yarayan şey, belirti, im, işaret
2) Bir durumla ilgili çeşitli aşamaları gösteren liste, icmal
3) ekon. Bir gelişimi gösteren nicelikler veya değerler arasındaki ilişki, endeks
4) db. Anlamla biçimin, gösterenle gösterilenin kaynaşmasından oluşan dil birimi, belirtke
5) fiz. Bir aracın işlemesiyle ilgili bazı ölçümlerin sonucunu kendiliğinden gösteren araç, müşir (II), indikatör

Göstergesi gece gündüz İstanbul üzerinde duran hayli eski ama sağlam radyoyu açtı.

- A. İlhan
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • gösterge bilimi — is. 1) İletişim amacıyla kullanılan her türlü gösterge dizgesinin yapısını, işleyişini inceleyen bilim, im bilimi, semiyoloji, semiyotik 2) db. Göstergelerin dildeki kullanımları veya dille uygulanması …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Edip Yuksel — (b. 1957) is a Turkish American of Kurdish descent and a former member of the United Submitters International. The resume on his website states that he is a part time legal researcher and a part time community college instructor living in Tucson …   Wikipedia

  • semiyotik — is., ği, Fr. sémiotique 1) Gösterge bilimi 2) sf. Gösterge bilimi ile ilgili olan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Okey (Spiel) — Okey Spielbretter mit Spielsteinen (unten rechts ein falscher Joker) Daten zum Spiel Art Legespiel Mitspieler 2 bis 4 Dauer nicht vorherseh …   Deutsch Wikipedia

  • adım — is. 1) Yürümek için yapılan ayak atışlarının her biri 2) Bir ayak atışıyla alınan ve uzunluğu yaklaşık 75 cm olan mesafe 3) Girişim, hamle 4) mat. Bir gösterge ucunun eş olarak ayrılmış yaylardan biri boyunca aldığı yol 5) sp. Bir yarışın belirli …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • belirtke — is. 1) Soyut bir şeyin, bir kavramın sembolü olan varlık veya eşya, amblem 2) Bir konu hakkındaki açıklayıcı bilgilerin tümü Yalın bir söyleyişin altında hemen hep çözümsüz kalan birtakım belirtkeler göze çarpıyor. S. İleri 3) db. Gösterge… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bilim — is. 1) Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi, ilim Benim sizden istediğim Türkçe yardım, bazı eski yazılı bilim ve tarih gibi ciddi… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • icmal — is., li, esk., Ar. icmāl 1) Gösterge Günahlarımızın icmaline gelince ben tutamam vallahi tutamam, takatim yetmez. A. İlhan 2) Özet, kısaltma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller icmal etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ikaz lambası — is. Taşıtlarda ısı, benzin, yağ vb. durumlarla ilgili sürücüyü uyaran ışıklı gösterge …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • im bilimi — is. Gösterge bilimi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”