- gücenmek
- nsz, -e
Birinin beklenilmeyen bir davranışı veya sözü karşısında kırgınlık duymak, kırılmak
Kendisine uygulanan bu tavırdan ne darılmıştı ne gücenmişti.
- N. Araz
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Kendisine uygulanan bu tavırdan ne darılmıştı ne gücenmişti.
- N. ArazÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
muğber olmak — gücenmek, küsmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
gönül koymak — gücenmek, alınmak, darılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
acığlanmak — gücenmek, munafil ve rencide olmak. | … Çağatay Osmanlı Sözlük
güçkanmak — gücenmek, mükedder kalmak, darılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
darılmak — nsz 1) Hoşa gitmeyen bir tutum, davranış veya söz dolayısıyla gücenip görüşmez olmak, gücenmek, küsmek, ilgiyi kesmek Kalenin üzerine top atmadılar bahanesiyle darılmadı mıydı? Ö. Seyfettin 2) Gücenmek, kırılmak, alınmak, incinmek Sinirlenmek,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
burulmak — nsz 1) Ekseni çevresinde döndürülmek 2) Sancımak, ağrımak Bağırsaklarım buruluyor. 3) e, mec. Alınarak küskünlük göstermek, gücenmek Yavere burulduğumu sezdirmeden başka bir laf açtım. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
çarpılmak — nsz 1) Çarpma işine konu olmak 2) e Çarpık duruma gelmek Bu adam, elli beş, altmış yaşlarında, boynu biraz yana çarpılmış, çıkık alınlı, çökük yanaklı, kara kuru bir ihtiyardı. R. N. Güntekin 3) mec. Çalınmak, soyulmak 4) mec. Aldatılmak 5) mec.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gönüllenmek — nsz Gücenmek, darılmak, alınmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gücenilmek — e Gücenme işine konu olmak, herhangi bir kimseye gücenmek Böyle önemsiz şeylere gücenilir mi? … Çağatay Osmanlı Sözlük
gücenme — is. Gücenmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük