- haşir neşir
- is.
Kaynaşma, bir arada olma
Çocukluğum, doğayla haşir neşir, mutlu bir çocuk olarak geçmişti.
- C. UçukAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çocukluğum, doğayla haşir neşir, mutlu bir çocuk olarak geçmişti.
- C. UçukÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
haşir neşir etmek — kaynaştırmak, bir arada bulundurmak Bir rüzgâr gibi alıp bunların arasına atar, beni bunlarla haşir neşir ederdi. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
haşir neşir olmak — kaynaşmak, bir arada bulunup uğraşmak Onlar, yüksek sosyete ile haşir neşir olduklarından insanları dürbünün tersinden seyreder gibi küçük, küçücük görmeye çoktan alışmışlardı. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
haşir — is., şri, esk., Ar. ḥaşr 1) Toplanma, bir araya gelme 2) din b. Kıyamet gününde ölülerin diriltilip mahşere çıkarılması Haşre kadar beklesen bu iş olmaz. Birleşik Sözler haşir neşir … Çağatay Osmanlı Sözlük
basamak basamak — zf. 1) Yavaş yavaş Ağzında taşıdığı bıçakla hevenkleri keser ve öylece basamak basamak aşağıya iner. R. H. Karay 2) Derece derece Çocuğun bitmeyen dertleriyle haşır neşir, adım adım, basamak basamak onunla birlikte bir yaşam savaşı verir. H.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yakınlaşmak — nsz 1) Yakın bir duruma gelmek, yaklaşmak Yer çok aşağılarda kalmış, gök yakınlaşmış gibime gelirdi. N. Cumalı 2) e, mec. Aralarındaki ilgi, sevgi daha güçlü bir duruma gelmek Doktor Hikmet i, onlara büsbütün yakınlaşmaktan, onlarla dilediği gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
ARASAT — (Aresât) Mahşer yeri. Haşir ve neşir meydanı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük