haykırmak

haykırmak
nsz
1) Telaş, şikâyet vb. sebeplerle yüksek sesle bağırmak

Bana katil diye haykıracak zannettiğim çehrenin parlaklığına aynada bakamadım.

- H. E. Adıvar
2) Çağırmak, seslenmek

Kahkahayla karışık bir sesle merdivenden aşağı haykırdım.

- Y. Z. Ortaç
3) mec. Bir durum veya nitelik çok belirgin olarak görünmek

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • yurlamak — haykırmak I, 189bkz: orılaşmak, orlaşmak, urılamak, urlamak, urlaşmak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • atmak — i, e, ar 1) Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak Taşı suya atmak. 2) Bir şeyi yere doğru bırakmak 3) Bir kimsenin ilişiğini kesmek Adamcağızı berbat bir yere attılar. 4) e, nsz Koymak Mutlaka yemeklerimize biber atmayı âdet edinmişiz. B. Felek 5)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • carlamak — nsz, hlk. 1) Bağırarak konuşmak 2) Çok söylemek 3) Nara atmak, haykırmak 4) i İlan etmek, duyurmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dik âlâsı — is., tkz. Genellikle hoş karşılanmayan bir durumun aşırılığını anlatan bir söz Tutucunun dik âlâsısın, diye haykırmak geliyor içimden. T. Uyar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • haykırışmak — nsz, le Karşılıklı haykırmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • haykırma — is. Haykırmak işi Hâlsiz hâlsiz bağırdı, fazla haykırmaya nefesi yetmiyordu. M. Yesari …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • avazı çıktığı kadar — çok yüksek sesle Avazı çıktığı kadar haykırmak istiyordu. P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • car etmek — 1) nara atmak, haykırmak 2) ilan etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • danalar gibi bağırmak (veya böğürmek) — çok kuvvetle bağırmak, haykırmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • feryat etmek — 1) yüksek sesle haykırmak Feryat ederek gözlerini açan Satılmış, şaşkın şaşkın etrafına bakınıyordu. E. E. Talu 2) mec. büyük bir yokluk, zarar ve sıkıntı içinde bulunmak İstanbul, susuzluktan feryat ediyor …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”