- hayretle
- zf.
Şaşkınlıkla, şaşarak
İri kirpikli yeşil gözlerini kocaman kocaman açıp hayretle doktorun yüzüne baktı.
- H. Taner
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
İri kirpikli yeşil gözlerini kocaman kocaman açıp hayretle doktorun yüzüne baktı.
- H. TanerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
tankırtmak — hayretle bakmak, mahv olup baka kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
MEBHUT — Hayretle, şaşkın, mütehayyir. Sersem … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜFEZZİ' — Hayretle ve şaşkın şaşkın baktıran … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
cızırdatma — is. Cızırdatmak işi İşlerini takibe gelenler, onların böyle kolaylıkla kalem cızırdatmalarına ... hayretle bakarlar. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
serinlik — is., ği 1) Serin olma durumu Serinlik, gölgelik içinde, o kızgın yerlere hayretle bakıyorum. R. H. Karay 2) Serin hava Latif bir akşam serinliği ortalığı kaplamıştı. M. Ş. Esendal Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller serinlik vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
boynunu bükmek — 1) acındırıcı, çaresiz bir durumda kalmak Biraz düşündükten sonra ağır ağır başını eğip yere baktı ve boynunu büktü. Y. Z. Ortaç 2) bir durumu, bir işi ister istemez kabul etmek Nevin hayretle boynunu bükerken içeri Behiç girdi. P. Safa 3) bitki… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözlerini fal taşı gibi açmak — şaşkınlıkla, hayretle bakmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEFZİ' — Ürkütme. Korkutma. * Hayretle baktırma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
baka kaldım — şaşırmak donmak kalmak, hayretle bakmak … Beypazari ağzindan sözcükler