- hızlanmak
- nsz
Hız almak, hızı artmak
Genç kız birdenbire hızlanmıştı.
- S. F. Abasıyanık
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Genç kız birdenbire hızlanmıştı.
- S. F. AbasıyanıkÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
coşmak — nsz, ar 1) Duygu ve düşünceleri güçlü bir tepki ile dışarı vurmak, galeyan etmek Askerler sevgili efendilerinin yüzünü görür görmez coşuyorlar. Y. K. Beyatlı 2) Doğa olaylarından herhangi biri birdenbire çoğalıp hızlanmak Coşan sele dur diyorsun… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çabuklaşmak — nsz Çabukluk kazanmak, hızlanmak, aceleleşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hızlanma — is. Hızlanmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kızışmak — nsz 1) Yüksek bir dereceyi bulmak, çok ısınmak 2) Bitkiler, ıslaklık ve mikropların etkisi altında çürürken ısınmak Ot balyaları kızıştı. 3) Hayvan, eş isteme zamanı gelmek, kösnümek Aygır kızıştı. 4) mec. Zorlu, sert, kızışık bir durum almak,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
süratlenmek — nsz Hızı artmak, hızlanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
şiddetlenmek — nsz Şiddeti giderek artmak, hızlanmak Yağmur büsbütün şiddetlenmişti. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
kolan vurmak — 1) salıncakta hızlanmak için ayakta durup vücudu doğrultarak ileriye atılırcasına hareket etmek Bu salıncağın dibindeki tahtaya iki kız çıkmışlar, hafif hafif kolan vuruyorlardı. O. C. Kaygılı 2) hayvanın eyer veya semerini kolana bağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
adımlarını açmak — yürürken hızlanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEBADÜR — Ani olarak zihne girmek. * Hâdis olmak. * Barışmak. * Öğretmek. * Diğerini geçmek için sür atlenmek, hızlanmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İHTİDAD — Keskinleşmek. * Hızlanmak. * Azmak. * Hiddetlenmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük