- ihtiyarlamak
- nsz
1) Yaşı ilerlemek, yaşlanmak, kocamak2) İhtiyar görünüşü almak, ihtiyar görünmek
Ağlamaktan gözleri şişmiş, zavallı yüzü on sene birden ihtiyarlamıştı.
- H. E. Adıvar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Ağlamaktan gözleri şişmiş, zavallı yüzü on sene birden ihtiyarlamıştı.
- H. E. AdıvarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
farımak — nsz 1) Güçsüz düşmek, yorulmak 2) Eskimek, yıpranmak 3) Vazgeçmek, usanmak Sakin olsam bu sevdadan farısam / Balsız kovan gibi bomboş olurum. Âşık Veysel 4) hlk. Kocamak, yaşlanmak, ihtiyarlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihtiyarlama — is. İhtiyarlamak işi, yaşlanma Ben oldum olası ihtiyarlığın ve ihtiyarlamanın lehindeyim. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kağşamak — nsz, hlk. 1) Eskimek, dağılmaya yüz tutmak Pansiyonun kağşamış tahta merdiveni ağır bir vücudun adımları altında inlemeye başladı. H. R. Gürpınar 2) Herhangi bir şey ek yerlerinden ayrılmak, oynamak 3) İhtiyarlamak 4) Zayıflamak, gevşemek,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
karımak — nsz, hlk. Yaşlanmak, kocamak, ihtiyarlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kocamak — nsz Yaşı ilerlemek, yaşlanmak, ihtiyarlamak Sen de benim nazarımda öyle kocamış bir hâkime benziyorsun ki göstermek istediği ciddiyet boyunun ve yaşının çok üstünde... H. Z. Uşaklıgil … Çağatay Osmanlı Sözlük
moruklaşmak — nsz, argo Yaşlanmak, ihtiyarlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaşlanmak — nsz Yaşı ilerlemek, ihtiyarlamak Allahın takdiri bilinmez ama ben seni hayli yaşlanmış görüyorum. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaş ilerlemek — yaşlanmak, ihtiyarlamak Yaş ilerliyor. Artık geçti bizden / Kişi ev bark edinmeli vakitten. C. S. Tarancı … Çağatay Osmanlı Sözlük
tiridi çıkmak — iyice ihtiyarlamak, çok yaşlanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kamburu çıkmak — 1) sırtı kambur olmak Mavi gözlü, köse, kamburu çıkmış bir ihtiyardı. Ö. Seyfettin 2) mec. ihtiyarlamak Gümüş saplı bastonuna dayanarak yürüyen kamburu çıkmış kadit bir âyan azası misali, ağır ağır bizim tarafa geçti. H. Taner 3) mec. eğilerek… … Çağatay Osmanlı Sözlük