- inmek
- -den, -er
1) Yüksekten veya yukarıdan aşağıya doğru gelmek, çıkmak karşıtı2) Bir taşıt veya binek hayvanından yere basmak
Tramvayın ön tarafından hızla inerken, arkasından bir sesin bağırdığını gördü.
- P. Safa3) Dağ, tepe vb. yüksek bir yerden gelmekDağdan kurt indi.
4) -e Bir yerden başka bir yere gitmek, varmakHey gidi gençlik hey! Unutulmaz günlerdi onlar. Yenikapı'ya, meyhanelere indik mi şöyle bir...
- A. İlhan5) -e KonaklamakSamananbarı köyünün en büyük ve gösterişli evine inmişlerdi.
- H. E. Adıvar6) nsz Alçalıp eski durumuna dönmekSular indi. Şiş indi.
7) nsz Fiyatı düşürmekBin lira daha indim, gene almadı.
8) Değeri düşmekAltın fiyatları indi.
9) -e, argo VurmakŞimdi kafana inerim!
10) nsz YıkılmakYağmurdan duvar inmiş.
11) -e İnme gelmekSağ tarafına inmiş.
12) Bir yeri kaplamak, basmak veya bir yerden akmak, kaymakGemi baş döndüren zaferli bir gürültüyle indi sulara...
- Ç. Altan13) Uzamak, ulaşmakBeyaz taşlardan yapılmış kısa bir duvarın ötesindeki zeytinlik ta vadiye kadar iniyordu.
- Ö. Seyfettin14) Ağmak15) Sayısı azalmakEvvelden daha çok olduğumuzu zannettiğim hâlde sayımız son günlerde bu miktara inmiştir.
- R. N. GüntekinBirleşik Sözler- günindi
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.