- istikrah
- is., esk., Ar. istikrāh
Tiksinme, iğrenme
Genç kız korku ve istikrahla göz kapaklarını sıktı.
- P. SafaAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Genç kız korku ve istikrahla göz kapaklarını sıktı.
- P. SafaÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
istikrâh — (A.) [ ﻩاﺮﮑﺘﺱا ] iğrenme, tiksinme. ♦ istikrâh etmek iğrenmek, tiksinmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
istikrah — ə. ikrah etmə, nifrət etmə, çiyrənmə … Klassik Azərbaycan ədəbiyyatında islənən ərəb və fars sözləri lüğəti
İSTİKRAH — Bir şeyi kötü ve kerih görmek. Beğenmemek, nefret etmek. Bir şeyi cebir ve ikrah ile işlemek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
istikrah etmek — tiksinmek, iğrenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
MUCİB-İ İSTİKRAH — Nefrete, sevmemeye sebeb olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
camlanmak — istikrah ile söylemek, zor ile tekellüm etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
iğrenmek — nsz 1) Bir şeyi tiksindirici bulmak, istikrah etmek Asıl iğrendiğim, ürktüğüm elleriydi. R. H. Karay 2) den Aşağılık, bayağı bulmak, tiksinmek Bayağılaşmış gibi kendimden iğreniyordum. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
tiksinme — is. Tiksinmek işi, ikrah, istikrah, nefret İçinde bu adama karşı garip bir tiksinme, çekinme vardı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
tiksinmek — den Bir şey, bir kimse, bir düşünce vb.ni kötü, iğrenç veya aşağılık bularak ondan uzak durma duygusuna kapılmak, nefret etmek, ikrah etmek, istikrah etmek Evin kapısından çıkar çıkmaz kendimden tiksinerek sokaklardayım. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
irikmek — kati olmak; erken kalkmak; usanmak, bıkmak, istikrah etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük