itiraz etmek — bir düşünce veya kararın karşıtını ileri sürmek, karşı çıkmak Ev sahibinin sözlerine şiddetle itiraz ettiler. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
itiraz — karşı çıkış; takışma; karşı koyma … Hukuk Sözlüğü
acele itiraz — verilen kararın tefhim yada tebliğinden itibaren belirli bir süre içerisinde ( genellikle bir hafta ) yapılması gereken, kanunda açıkça sayılan itiraz türüdür. itiraz üzerine kararı veren makam değil itiraz mercii bir karar verir … Hukuk Sözlüğü
iptidai itiraz — ilk itiraz … Hukuk Sözlüğü
akan sular durmak — itiraz edememek, söyleyecek sözü kalmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
şunu bunu bilmemek — itiraz dinlememek, mazeret kabul etmemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
EDİLLE-İ KATI'A — İtiraz edilmeyecek derecede kat î ve sağlam deliller … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MU'TERİZ — İtiraz eden. Kabul etmeyen. Bir şeyi beğenmeyip bozulmasını isteyen, aksini iddia eden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MU'TERİZÜN-FÎH — İtiraz olunan karar, hüküm … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İ'TİRAZ — (İtiraz) Kabul etmediğini bildirmek. Bir fikir veya işin olmasını kabul etmemek. * Men eylemek. Men olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük