- kaldıraç
- is., -cı, fiz.
Az bir kuvvet ile büyük bir yükü kaldırmaya yarayan, bir dayanma noktası üzerinde hareket edebilen, inip kalkabilen sert çubuk, manivelaBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
çatal kaldıraç — is., cı Önünde uzanan iki kolla özel hazırlanmış paletli yükleri kaldırıp taşıyan veya istif eden motorlu araç … Çağatay Osmanlı Sözlük
dahterevalli — kaldıraç … Beypazari ağzindan sözcükler
baskül — is., Fr. bascule 1) Ağırlıkları tartmaya yarayan alet, kantar 2) fiz. İki kolu sıra ile kalkıp inebilen, ortasından veya uçlarından birine az çok yakın değişmez bir noktaya dayanan kaldıraç … Çağatay Osmanlı Sözlük
çatal — is. 1) İki veya daha çok kola ayrılan değnek 2) Yol, ağaç gibi kollara ayrılan şeylerin ayrılma yeri 3) Dallı olan şeylerin her kolu 4) Yemek yerken kullanılan iki, üç veya dört uzun dişli çoğunlukla metal araç Çatalı elinden düştü, ağzı açık… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çöğüncek — is., ği, hlk. Dayanma noktası ortada olan kaldıraç, tahterevalli … Çağatay Osmanlı Sözlük
forklift — İng. forklift Bakınız çatal kaldıraç … Çağatay Osmanlı Sözlük
kanırtmaç — is., cı Bir şeyi kanırmak için kullanılan değnek veya araç, bir tür kaldıraç … Çağatay Osmanlı Sözlük
kantar — is., Ar. ḳinṭār 1) Ağırlık sıfırken yatay duran bir kaldıraç koluna dik olarak tutturulmuş bir ibrenin sapmasıyla kütleleri tartan araç 2) Tartılacak kütle alttaki çengele takıldığında sarmal bir yaya bağlı olan ve normal olarak sıfırı gösteren… … Çağatay Osmanlı Sözlük
klavye — is., Fr. clavier Parmaklarla hareket ettirilen piyano, org vb. çalgılarda veya yazı ve hesap makinelerinde değişmez bir eksen çevresinde inip kalkabilen, istenilen işe göre düzenlenmiş bazı mekanizmaları çalıştıran kaldıraç kollarının, tuş… … Çağatay Osmanlı Sözlük
küskü — is. 1) Taşa veya duvara delik açmak için kullanılan uzun, ağır ve bir ucu sivri demir 2) hlk. Taş kaldırmakta kullanılan uzun demir çubuk veya basit, ağaçtan kaldıraç Taşı tekrar yerine koymazsak balta ve küskü ile onu kaldırır, aşağı yuvarlarız … Çağatay Osmanlı Sözlük