- kargaşa
- is.
1) Kışkırtma ve karışıklık yoluyla toplumda ortaya çıkan düzen bozukluğu, anarşi2) Kalabalık, düzensizlik vb.nin yol açtığı kargaşa, kaosAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kargaşa çıkarmak — gürültü patırtıya yol açmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ortalığı birbirine katmak — kargaşa çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yatışmak — nsz 1) Hızı, etkisi azalmak, aşırılığı geçmek Vapurun gürültüsü büsbütün yatıştı. R. H. Karay 2) Coşku, sinir, korku vb.nin etkisi azalmak, geçmek, sakinleşmek Nasılsın yavrum, uyuduktan sonra biraz sinirlerin yatıştı mı? S. M. Alus 3) Ayaklanma … Çağatay Osmanlı Sözlük
anarşi — is., top. b., Fr. anarchie 1) Başsızlık 2) Kargaşa Babamın ölümünden sonra kalabalık evimiz bir anarşi devresi geçirmişti. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
bilinçlenme — is. Bilinçlenmek işi Okuma yazma oranının düşüklüğü, bilinçlenmeyi engellediği ölçüde bir kargaşa ögesidir. O. Rifat … Çağatay Osmanlı Sözlük
cangıl — is. 1) Cengel 2) mec. Karışıklık, kargaşa Birleşik Sözler cangıl cungul … Çağatay Osmanlı Sözlük
çalkantı — is. 1) Deniz ve gölde dalgalanma 2) Çalkanmış şey Yumurta çalkantısı. 3) Kalbur yardımıyla ayrılan çer çöp 4) mec. Coşku Lodos rüzgârı es esebildiğine / Dinmesin gönlümdeki çalkantı. B. Necatigil 5) mec. Kargaşa ve bunalımın yol açtığı düzensiz,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
fitne — is., Ar. fitne 1) Karışıklık, kargaşa Fitneyi bastırmak kolay değil. 2) sf. Fitneci, ara bozucu Birleşik Sözler fitne fücur fitne kumkuması Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller fitne fesat çıkarmak fitne sokmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaos — is., Fr. chaos 1) Evrenin düzene girmeden önceki biçimden yoksun, uyumsuz ve karışık durumu 2) mec. Kargaşa … Çağatay Osmanlı Sözlük
kargaşacı — is. Kargaşa çıkaran kimse, anarşist … Çağatay Osmanlı Sözlük