- karın ağrısı
- is.
1) Karında duyulan ağrı2) mec. Çekilmeyen, sevilmeyen kimse3) mec. Adı, niteliği bilinmeyen şey4) mec. Huzursuzluk, rahatsızlık veren iş, olay veya düşünceBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
karın — is., rnı 1) İnsan ve hayvanlarda gövdenin kaburga kenarlarından kasıklara kadar olan ön bölgesi Şuursuz bir acele ile mahmuzlarını atının karnına vurdu. Ö. Seyfettin 2) Döl yatağı, rahim Fakat karnındaki çocuk da bu insanüstü erkeğin bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ince karın ağrısı — is. Huzursuzluk, rahatsızlık veren iş, olay veya düşünce … Çağatay Osmanlı Sözlük
CÜSAD — Karın ağrısı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ŞUHA — Karın ağrısı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ŞİKEMDERD — Karın ağrısı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ağrı — is. Vücudun herhangi bir yerinde duyulan şiddetli acı Sabah yataktan müthiş bir omuz ağrısı ile kalkmıştı. H. Taner Birleşik Sözler ağrı kesici ağrı kesimi ağrı sızı ince ağrı başağrısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
BERNİŞ — f. Romatizma ağrısı, mafsal sancısı. * Karın ağrısı, sancısı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bağırsak ingini — is., tıp Çoğunlukla sürgün ve karın ağrısı ile beliren bağırsak iltihabı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ince — sf. 1) Kendi cinsinden olanlara göre, dar ve kalınlığı az olan, kalın karşıtı İnce minare. İnce değnek. İnce kitap. 2) Zayıf Sarışın, kuru, ince bir kadındı. Y. K. Beyatlı 3) Taneleri ufak, iri karşıtı İnce un. İnce kum. 4) Aşırı özen gerektiren … Çağatay Osmanlı Sözlük
tatarcık — is., ğı, hay. b. 1) Sıcak ülkelerde, özellikle Akdeniz çevresinde yaşayan, türlü hastalıklara yol açan küçük bir sinek, yakarca (Phlebotomus) 2) hlk. Şiddetli karın ağrısı Birleşik Sözler tatarcık humması … Çağatay Osmanlı Sözlük