kaydetmek

kaydetmek
-i, -e, -der, Ar. ḳayd + T. etmek
1) Yazmak, bazı önemli noktaları tespit etmek
2) Herhangi bir şeyi bir yere mal etmek, bir şeyin tarih, numara veya adını bir deftere geçirmek

Çocuğu okula kaydetmek. Nüfusa kaydetmek.

3) Hatırlamak için yazmak, not etmek

Önüne bir şeyler kaydederken görür gibiyim.

- S. F. Abasıyanık
4) -i Belirtmek, söylemek

Şunu kaydedeyim ki...

5) Sesi veya resmi manyetik bant üzerine geçirmek
6) nsz Olumlu sonuç almak

Başarı kaydetmek. Gol kaydetmek.

7) fiz. Sıcaklık, basınç gibi bir niceliğin değişkenliğini tespit etmek
8) bl. Elektronik veya sayısal araçlarda bilgiyi korumaya almak

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • KAYDETMEK — Yazmak. * Bağlamak. * İlgilenmek, alâkalanmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • çekmek — i, e, er 1) Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı. R. N. Güntekin 2) Taşıtı bir yere bırakmak, koymak 3) Germek İpi çekmek. 4) İçine almak, emmek… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dercetmek — i, der 1) Almak, toplamak 2) Kaydetmek Bir deftere birçok manzumelerimi dercetmiştim. Y. K. Beyatlı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dinleme salonu — is. Müzik, tiyatro eserlerini dinletmek, radyo televizyon yayınları yapmak veya ses kaydetmek amacıyla akustiği sağlanmış salon, oditoryum …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • geçirmek — i 1) Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak 2) e Bir şeyi bir yandan öbür yana götürmek Kalanımızı peşine takarak Murat suyunun karşı kıyısına geçirdi. K. Bilbaşar 3) i, e Bir şeyi bir yerden başka yere taşımak, nakletmek Odanın eşyasını öbür… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kaydetme — is. Kaydetmek işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kayıt — 1. is., ydı, Ar. ḳayd 1) Bir yere mal ederek deftere geçirme Çocuğun kaydı bulunamadı. 2) Bir yazının, bir hesabın tarih, numara vb.nin veya kopyasının bir yerde yazılı bulunması Hafızama güvenmeyiniz. Kayıtlarınız daha sağlamdır. R. H. Karay 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • plak — is., ğı, Fr. plaque 1) Sesleri kaydetmek ve kaydedilen sesleri yeniden pikap veya gramofonda dinlemek amacıyla hazırlanan plastik daire biçiminde yaprak Tamburi Cemil Bey çalıyor eski plakta. Y. K. Beyatlı 2) Metal nesne, plaka Birleşik Sözler… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • seslendirmek — i 1) Sesli duruma getirmek, sesli olmasını sağlamak 2) Hissedilen bir duyguyu, düşünülen bir fikri dile getirmek, duyurmak 3) sin., TV Sesi, çekimden sonra film üzerine geçirmek, kaydetmek 4) müz. Bir müzik eserini okumak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yazmak — 1. yar, ar Kök veya gövdeleri sonuna a ( e) eki almış fiillere gelerek yaklaşma bildiren birleşik fiiller oluşturur Düşeyazmak, öleyazmak. 2. i, ar 1) Söz ve düşünceyi özel işaret veya harflerle anlatmak Büyük bir heyecan, bir haz içinde şu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”