kaynaştırma

kaynaştırma
is.
1) Kaynaştırmak işi
2) dbl. Kelime veya birleşik kelime içerisinde bir araya gelen seslerin birbirlerini etkileyerek kısalmaya yol açması olayı: Kayın ana \> kaynana, kayın ata \> kaynata, sütlü aş \> sütlaç gibi
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • kaynaştırma sesi — is., dbl. Ünlü ile sona eren bir kelimeye ünlü ile başlayan bir ek geldiğinde araya giren y sesi: İki y i, oda y a, soru y u vb …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aşı — is., kim. 1) Birtakım hastalıklara karşı bağışıklık sağlamak için vücuda verilen, o hastalığın mikrobuyla hazırlanmış eriyik 2) Bu eriyiğin uygulanması Çiçek aşısı. Kolera aşısı. Tifo aşısı. 3) Bir ağacın dalı veya gövdesi üzerine, aynı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bağdaştırmacılık — is., ğı, anat. 1) Farklı kökenlere sahip değişik kültür özelliklerini birleştirme veya kaynaştırma işi 2) fel. Pek çok değişik öğretiyi birleştirmeyi amaçlayan felsefi veya dinî öğreti …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • karma ekonomi — is., ekon. Özel ve kamu kesimlerini kaynaştırma amacını güden, her iki kesimin birlikte girişimlerini öngören ekonomi siyaseti …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ses — is. 1) Kulağın duyabildiği titreşim, seda, ün Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu. F. R. Atay 2) Ciğerlerden gelen havanın ses yolunda yaptığı titreşim Boğukluğu benim kulağıma da ürkütücü gelen bir sesle sordum. R. H. Karay 3) mec. Duygu ve… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”