- kaynaşmak
- nsz, -le
1) Ayrılmayacak bir biçimde birleşmek
Çakılla çimento kaynaşır.
2) Çok kalabalık ve hareketli olmak, hareket etmekKumun üstünde bir sürü kadın erkek, oğlan kız kaynaşıyor.
- F. R. Atay3) Birbirine iyice uymakBu iki renk iyi kaynaşmış.
4) mec. Uyuşmak, yakın ilişki kurmak, derinleştirmek, iyi anlaşmakCeylanlarla kaynaşan çocuk, onların seslerini tıpkı onlar gibi çıkarmayı öğrenmişti.
- H. E. Adıvar5) mec. Huzursuzluk çıkmak6) kim. Birleşmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.