- kesişme
- is.
Kesişmek işi
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
NOKTA-İ TEKATU' — Kesişme noktası … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tepe — is. 1) Bir şeyin en üstteki bölümü Pencere önünde dimdik durmuş, kocaman ağaçların tepesine bakıyordunuz. S. F. Abasıyanık 2) Bir yerin, bir nesnenin vb.nin üstü, hizası Ekşisu da trenden indikleri sırada güneş tam tepelerindeydi. N. Cumalı 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
köşe — is., Far. gūşe 1) Birbirini kesen iki çizginin, iki düzlemin oluşturduğu açı, zaviye Kutunun sivri köşesi. 2) İki duvarın birleştiği girintili veya çıkıntılı yer Seniha Hanım parmağını odanın köşesine uzattı. P. Safa 3) İki sokağın veya caddenin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
merkez — is., Ar. merkez 1) Bir bölgenin veya kuruluşun yönetim yeri 2) Bir işin öğretildiği yer Er eğitim merkezi. 3) Bir işin yoğun olarak yapıldığı yer İki harp esnasında, burası kolay kazançların, vurgunculuğun en işlek merkezlerinden biriydi. Y. K.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
noktalı delik — is., ği, biy. Trakeit hücreleri ile öz ışınların kesişme noktalarında bulunan ve yatay yönde besin suyu iletimini sağlayan geçiş yolu … Çağatay Osmanlı Sözlük
tavşanayağı — is. Demir yollarında iki rayın kesişme noktasında bulunan parçalardan her biri … Çağatay Osmanlı Sözlük
tekâtu' — (A.) [ ﻊﻃﺎﻘﺕ ] kesişme … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
TEKATTÜL — Birbirini kesme, kesişme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEKATU' — Kesme. Kesişme. * Çatışma. İki çizginin bir noktada birbirini kesmesi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük