kışkırtma

kışkırtma
is.
1) Kışkırtmak işi, tahrik, ajitasyon
2) Herhangi bir kişiye, gruba, kuruluşa veya devlete karşı girişilen ve onları sonradan ağır sonuçlar verecek bir karşı eylemde bulunmaya zorlayan, önceden tasarlanmış girişim, provokasyon

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • MUHAREŞE — Kışkırtma, halkı birbirine düşürme …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • AGALİŞ — f. Kışkırtma. * Birşeye saldırmak için kışkırtma …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ajitasyon — is., tıp, Fr. agitation 1) Çırpıntı 2) Kışkırtma …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fit — 1. is., ç., İng. feet 30,5 cm lik İngiliz uzunluk ölçüsü birimi 2. is., argo, İng. fit 1) Ödeşme 2) Razı olma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller fit olmak 3. Ar. fitne Birini başkasına karşı kışkırtma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • halk yardakçılığı — is. Halkı kışkırtma işi, tahrikçilik …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kargaşa — is. 1) Kışkırtma ve karışıklık yoluyla toplumda ortaya çıkan düzen bozukluğu, anarşi 2) Kalabalık, düzensizlik vb.nin yol açtığı kargaşa, kaos Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kargaşa çıkarmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kışkırtı — is. Kışkırtma işi Öfke baldan tatlıdır ve kışkırtılar, en kabız kafalara bile ilham verir, en kilitlenmiş talakatleri açar. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kışkırtıcı — sf. 1) Kışkırtma işini yapan, muharrik, provokatör O kaçmalar, kovalamalar, kışkırtıcı hareketlerin hepsi onda da vardı. N. Cumalı 2) İnsanı bir şey yapmaya heveslendiren Birleşik Sözler kışkırtıcı ajan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kışkırtılmak — nsz Kışkırtma işi yapılmak Kışkırtılmış istekleri boşaltacak yer arayan hayalleriyle hiç tanımadıkları dünyalara uçuyorlardı. M. Uyguner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kışkırtış — is. Kışkırtma işi veya biçimi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”