- kibarca
- zf.
Kibar bir insana yakışacak biçimde
Otobüse binmeden önce şoförün ehliyeti var mı, yok mu, kibarca sorun.
- B. R. Eyuboğlu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Otobüse binmeden önce şoförün ehliyeti var mı, yok mu, kibarca sorun.
- B. R. EyuboğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kibarlık etmek — kibarca davranmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
amiyane — sf., Ar. ˁāmmī + Far. āne 1) Kibarca olmayan, bayağı Hem, bu çeşit amiyane işler diplomatın nesine? Y. K. Karaosmanoğlu 2) Sıradan Kupkuru bir ad hem de satılmış gibi pek amiyane bir ad. H. F. Ozansoy Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
alacağı olmak — 1) birinden alınacak parası olmak 2) bir öneriyi vakit darlığından dolayı kibarca geri çevirmek Alacağım olsun, bir daha geldiğimde kahvenizi içerim … Çağatay Osmanlı Sözlük
nâzikâne — (F.) [ ﻪﻥﺎﮐزﺎﻥ ] kibarca, nazikçe … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
İRHA — Tatlılıkla ve kibarca hareket etme, yumuşak davranma, tatlı muâmele etme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük