alacağı olmak

alacağı olmak
1) birinden alınacak parası olmak
2) bir öneriyi vakit darlığından dolayı kibarca geri çevirmek

Alacağım olsun, bir daha geldiğimde kahvenizi içerim.


Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • hakkı olmak — 1) payı, alacağı, hissesi olmak 2) sözünde, düşüncesinde, iddiasında haklı olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alacaklı olmak — birinden alacağı bir şey bulunmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alacak — is., ğı 1) Bir hesap gereğince daha alınmamış olan para, mal vb. şey, matlup, verecek karşıtı Bütün alacaklarımı topladım. 2) Alınması gerekli şey Çarşıdan alacaklarım için bir liste yaptım. Birleşik Sözler alacak verecek Atasözü, Deyim ve… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alacaklı çıkmak — alacağı vereceğinden çok olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alacaklı — sf. Birinden alacağı olan (kimse), borçlu ve verecekli karşıtı Gelir desen dar gelir / Günaşırı alacaklılar gelir. O. V. Kanık Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller alacaklı çıkmak alacaklı olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • murt yememek — yükseklerden uçmak, burnu büyük olmak Engin dallardan murt yemezdi. Onun alacağı kız ya çok zengin ya da tanınmış bir aileye mensup olmalıydı. O. Kemal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bütmek — ses kısılmak, alçalmak; borcu veya alacağı gerçekleşmek; yara kapanmak; sona ermek, yok olmak; bir şeye inanmak, ikrar etmek I, 219; II, 294; III, 137, 166. 240 bitmek (nüşvü nema), yaratılmak, doğmak II, 294 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • KEFAET — Denklik. Denk olmak. Beraberlik. Bir şeye yeterlik. Küfüv oluş. * Fık: Evlenen erkeğin, alacağı kadına neseb, diyanet, hürriyet ve mal hususlarında müsâvi ve daha üstün olması hususu. (Bunun en mühimmi de diyânet noktasındadır …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”