- koklamak
- -i
Kokusunu duymak için bir şeyi burnuna yaklaştırmak veya bir yerin havasını içine çekmek, koku almak
Köpekler, yılanın parçalarını kokluyor, yemek istemiyorlardı.
- M. Ş. Esendal
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Köpekler, yılanın parçalarını kokluyor, yemek istemiyorlardı.
- M. Ş. EsendalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ağzını koklamak — niyetini ve durumunu öğrenmek istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
SEVF — Koklamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yıdlamak — koklamak, III, 308 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
NİŞVE — Koklamak. * Bilmek. * Haber vermek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İSTİŞMAM — Koklamak. Kokusunu almak. * Hissetmek, sezmek, dolayısı ile anlamak. * Uzaktan haber almak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Liste Swadesh Du Turc — Liste Swadesh de 207 mots en français et en turc. Sommaire 1 Présentation 2 Liste 3 Voir aussi 3.1 Bibliographie … Wikipédia en Français
Liste Swadesh du turc — Liste Swadesh de 207 mots en français et en turc. Sommaire 1 Présentation 2 Liste 3 Voir aussi 3.1 Bibliographie … Wikipédia en Français
Liste swadesh du turc — Liste Swadesh de 207 mots en français et en turc. Sommaire 1 Présentation 2 Liste 3 Voir aussi 3.1 Bibliographie … Wikipédia en Français
Turc (liste Swadesh) — Liste Swadesh du turc Liste Swadesh de 207 mots en français et en turc. Sommaire 1 Présentation 2 Liste 3 Voir aussi 3.1 Bibliographie … Wikipédia en Français
ağız — 1. is. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü 2. is., ğzı, anat. 1) Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk 2) Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü Küçük bir ağız. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük