- kol kemiği
- is., anat.
Kolun omuz başından dirseğe kadar olan bölümündeki tek ve uzun kemik, pazı kemiği, karaca kemiği
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kol — is., anat. 1) İnsan vücudunda omuz başından parmak uçlarına kadar uzanan bölüm 2) Vücudunun bu bölümünü saran bölümü Kara yağız oğlan yalandan gözlerinin yaşını pembe mintanının kollarına siliyordu. O. C. Kaygılı 3) Makinelerde tutup çevirmeye,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ön kol kemiği — is. Ön kolun iskeletini oluşturan iki uzun kemikten dışta olanı … Çağatay Osmanlı Sözlük
karaca kemiği — is., anat. Kol kemiği … Çağatay Osmanlı Sözlük
pazı kemiği — is., anat. Kol kemiği … Çağatay Osmanlı Sözlük
ön kol — is., anat. Kolun dirsekle bilek arasındaki bölümü Birleşik Sözler ön kol kemiği … Çağatay Osmanlı Sözlük
kemik — is., ği, anat. 1) İnsanın ve omurgalı hayvanların çatısını oluşturan türlü biçimdeki sert organların genel adı Kemikten bir tahta gibi gıcırdayarak Nihat yerinden kalktı. P. Safa 2) sf. Bu sert organdan yapılmış Kemik tarak. Birleşik Sözler kemik … Çağatay Osmanlı Sözlük
dirsek — is., ği 1) Kol ile ön kol arasındaki eklemin arka yanı 2) Giysi kolunda bu organa denk gelen bölüm Dirseği yırtık neftî bir örme ceket giymiş. P. Safa 3) Boruların doğrultusunu değiştirmekte kullanılan bağlantı parçası Bu iki boruyu bir dirsekle… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bakaçuk — bakanın küçültmesi, küçük baka;eğe kemiği lle kol arasındaki et parçası III, 226 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini