- konaklamak
- nsz
Yolculuk sırasında bir yerde durup geçici bir süre kalmak
Elimdeki karadut kütüğü nereye düşerse sen de orada konakla!
- N. Araz
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Elimdeki karadut kütüğü nereye düşerse sen de orada konakla!
- N. ArazÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
konaklamak — darı yemek III, 347 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
inmek — den, er 1) Yüksekten veya yukarıdan aşağıya doğru gelmek, çıkmak karşıtı 2) Bir taşıt veya binek hayvanından yere basmak Tramvayın ön tarafından hızla inerken, arkasından bir sesin bağırdığını gördü. P. Safa 3) Dağ, tepe vb. yüksek bir yerden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalmak — nsz, ır 1) Olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek Sıkı sıkı kucakladı ve öylece kaldı. T. Buğra 2) Zaman, uzaklık veya nicelik belirtilen miktarda bulunmak Arabada yalnız dört çocuk kalmıştı. O. C. Kaygılı 3) de Konaklamak, konmak Hemen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
konaklama — is. Konaklamak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
menzil — is., esk., Ar. menzil 1) Yolculukta dinlenmek amacıyla durulan yer, konak Tanrı yardımcı olsun gayri yolda kalana / Biz menzile vararak atları çektik hana. F. N. Çamlıbel 2) İki konak arasındaki uzaklık 3) Bir günlük yol 4) ask. Bir merminin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
MUZAYEFE — Ziyâfet vermek. * Birbirine konaklamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NÜZUL — İniş, inmek, aşağı inmek, konaklamak. * Nüzül, felç hastalığı. * Hacıların Mina ya gelip konaklamaları … Yeni Lügat Türkçe Sözlük