- köşe penceresi
- is.
Duvarlar arasındaki köşede bulunan pencere
Adamcağız vaktini köşe penceresinde gazetesini okumakla geçirdi.
- R. H. Karay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Adamcağız vaktini köşe penceresinde gazetesini okumakla geçirdi.
- R. H. KarayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
köşe — is., Far. gūşe 1) Birbirini kesen iki çizginin, iki düzlemin oluşturduğu açı, zaviye Kutunun sivri köşesi. 2) İki duvarın birleştiği girintili veya çıkıntılı yer Seniha Hanım parmağını odanın köşesine uzattı. P. Safa 3) İki sokağın veya caddenin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
pencere — is., Far. pencere Yapıları veya tren, vapur vb. ulaşım araçlarını aydınlatmak, havalandırmak amacıyla yapılan, çerçeve, cam, panjur, perde gibi eklentilerle daha kullanışlı bir duruma getirilen açıklık Bavulu açtım, kâğıdı parçaladım, pencereden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
penceresiz — sf. Penceresi olmayan İçeride, penceresiz, dört köşe odanın içine otuz beş kişiyi yığıvermişler. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük