- kötüleşmek
- nsz
1) Kötü duruma gelmek
Havalar kötüleşti.
2) Kadın, toplumun ahlak kurallarına aykırı davranmaya başlamak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Havalar kötüleşti.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
geri gitmek — kötüleşmek İşler günden güne geri gidiyor … Çağatay Osmanlı Sözlük
yıgrılmak — kötüleşmek, büzülmek, titremek I, 248; II I, 107, 108 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yunçımak — kötüleşmek, yoksullaşmak, yoksulluktan kötüle şmek; ısırmak II, 281; III, 303bkz: tençmek, yençimek, yençmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
başkalaşmak — nsz 1) Başka bir varlığa, niteliğe dönüşmek, değişmek, farklılık kazanmak Adamın kimliği bile bir başkalaşıyor denize adım atıldı mı. Z. Selimoğlu 2) Biçim değiştirmek, istihale etmek Artık giyim kuşam, kılık kıyafet de başkalaşmıştı. T. Buğra 3) … Çağatay Osmanlı Sözlük
kötüleşme — is. Kötüleşmek işi Birleşik Sözler anlam kötüleşmesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
puşt olmak — 1) birinin ilencine uğrayıp kötüleşmek, mahvolmak Bu gurbet ellerde candan usandım / El kahrını çekmede ömrüm puşt oldu. Halk türküsü 2) argo bir işin uzmanı olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
durumu bozulmak — maddi durumu kötüleşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
fena olmak — 1) (biri) hasta gibi olmak, fenalaşmak Bütün bu hatıraların yerini bir tek duygu, fena bir duygu, fenayım, fena oluyorum duygusu kapladı. P. Safa 2) (biri) kötüleşmek 3) (biri) çok üzülmek, bozulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sigortası atmak — argo çığırından çıkmak, kötüleşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
... durumuna düşmek — şartları kötüleşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük