küfür küfür

küfür küfür
zf.
Tatlı, serin ve hafif bir biçimde (esmek)

Rüzgâr küfür küfür esiyor.


Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • küfür — is., frü, Ar. kufr 1) Sövme, sövmek için söylenen söz, sövgü Neydi o kaba saba konuşmalar, o çirkin küfürler! A. İlhan 2) din b. Tanrı nın varlığı ve birliği gibi dinin temellerinden sayılan inançları inkâr etme Birleşik Sözler küfretmek kandilli …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • küfür savurmak — küfretmek Onlara ağza alınmaz birkaç küfür savurdu. O. C. Kaygılı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • küfür yemek — kendisine küfredilmek Kapının eşiğinde, şiş yarasının kabuklarını ayıklayan bir Arap eteğine basıp halis Kur an şivesiyle şiddetli bir küfür yedikten sonra otele döndüm. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sunturlu küfür — is., frü Çok kötü, berbat, ağza alınmaz küfür Odasına girip kapısını çekince Binbaşı Ferit sövüp saymaya başladı hem de sunturlu küfürler. A. İlhan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kandilli küfür — is., frü, hlk. İşitilmedik, çok ağır sövgü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gün yüzü görmemiş (söz veya küfür) — 1) hiç kullanılmamış 2) ortalığa çıkmamış 3) çok ağır hakaret içeren …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • KAFUR (KUFUR) — Hurma çiçeğinin kılıfı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • sögük — küfür, sövme. I, 27 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • SEBB — Küfür, küfran. Sövüp saymak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • sövmek — küfür etmek …   Beypazari ağzindan sözcükler

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”