- lekelemek
- -i
1) Bir şeyi kirletmek, bir şey üzerinde leke oluşturmak
Kumaşı lekelemek.
2) mec. Birine, namusa dokunur bir suç yüklemekDurup dururken bir genci lekelemek güzel bir şey değil...
- Ç. Altan
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Kumaşı lekelemek.
Durup dururken bir genci lekelemek güzel bir şey değil...
- Ç. AltanÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
adını kirletmek (veya lekelemek) — adının kötüye çıkmasına yol açmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
karamak — i, hlk. 1) Hor görmek Merhametin çoktur beni karama / Beni görüp mah yüzünü bürüme. Karacaoğlan 2) Karalamak, kara çalmak, lekelemek 3) Kötülemek, yermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kirletmek — i 1) Kirli duruma getirmek, pisletmek Madenî kol düğmeleri bunları yeşilimtırak bir leke ile kirletirdi. A. Ş. Hisar 2) Küçük veya büyük abdestini yapmak, pislemek Çocuk altını kirletmiş. 3) Kadının ırzına geçmek, namusuna zarar vermek 4) mec.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
lekeleme — is. 1) Lekelemek işi 2) mec. Namusa dokunur bir suç yükleme, iftira etme Eski müdürlerini her gittikleri yerde olmadık iftiralarla lekelemeye çalışıyorlardı. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
mürekkeplemek — i Mürekkep sürmek, mürekkep dökerek veya damlatarak bir yüzeyi lekelemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
leke etmek (veya yapmak) — (bir şeyi) lekelemek Çocuk giysisini leke etmiş … Çağatay Osmanlı Sözlük
leke sürmek — birine onurunu sarsacak biçimde iftirada bulunmak, suç yüklemek, lekelemek Annemi kıskanıyor, bana leke sürmek istiyor. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
on parmağında on kara — herkesi lekelemek huyu olanlar için kullanılan bir söz On parmağınızda on kara, iftira üstüne iftira çalıyorsunuz. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük