- leke sürmek
- birine onurunu sarsacak biçimde iftirada bulunmak, suç yüklemek, lekelemek
Annemi kıskanıyor, bana leke sürmek istiyor.
- H. E. Adıvar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Annemi kıskanıyor, bana leke sürmek istiyor.
- H. E. AdıvarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
leke — is., Far. leke, lekke 1) Kirliliği gösteren iz Adi madenî kol düğmeleri bunları yeşilimtırak bir leke ile kirletirdi. A. Ş. Hisar 2) Bir yüzeyde türlü sebepler dolayısıyla oluşan farklı renk Kuyruğunun ucu ile alnının orta yerinde beyaz lekeler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
karalamak — i 1) Boya veya kalemle birtakım şekiller çizerek bir yeri kirletmek Duvarı karalamışlar. 2) Bir yazının üzerini çizerek onu geçersiz kılmak Son iki satırı karalamalı. 3) Taslak olarak yazmak veya çizmek Defteri elime alıp şu iki sayfalık yazıyı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bok atmak — kaba birine leke sürmek, kara çalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıkmak — den, ar 1) İçeriden dışarıya varmak, gitmek Ortalık ağarırken bir arkadaşımla yorgun adımlarla konaktan çıktık. F. R. Atay 2) nsz Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek Bu mülakatımızdan esaslı bir netice çıkmadı. Atatürk 3) nsz Bir meslek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kara — 1. is. 1) En koyu renk, siyah, ak, beyaz karşıtı 2) sf. Bu renkte olan Kara gözlüm efkârlanma gül gayri / İbibikler öter ötmez ordayım. B. S. Erdoğan 3) Esmer 4) sf., mec. Kötü, uğursuz, sıkıntılı 5) mec. Yüz kızartıcı durum, leke 6) mec. İftira… … Çağatay Osmanlı Sözlük