mirasçı

mirasçı
is.
1) Kalıtçı

Aradım buldum tarlanın mirasçısını, adamı Ödemiş'ten aldım geldim.

- N. Cumalı
2) mec. Başkasının iyi veya kötü yönlerini aynı biçimde ortaya koyan

Anasının kıskançlığına mirasçı olan çelimsiz solgun çocuk da yaşamayacağa benziyordu.

- H. R. Gürpınar

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • kalıtçı — is. Bir kalıttan yasalar gereğince yararlanan kimse, mirasçı, vâris …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vâris — (A.) [ ثراو ] mirasçı …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • ARÂZİ-İ MAHLULE — Huk: Araziyi kullananın intikal sahibi mirasçı bırakmaksızın ölümüyle hükümete kalan arâzi i emiriye …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TEVERRÜS — (Veraset. den) Mirasçı olma. Vâris olma …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • VÂRİS — Cenab ı Hakk ın bir ismi. * Mirasçı. Kendisine miras düşen. Mirasa konan. Vefat eden birisinin maddî veya manevî mal ve mülkünde kullanmaya, tasarrufa salâhiyetli olan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • İHTİLAF-DAR — f. Huk: Mirasçı ile miras bırakanın ayrı ayrı memleketler halkından olması …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • arazi mahlule — mutasarrıfın mirasçı bırakmadan ölümü ile mahlûl olan arazi i emiriyye …   Hukuk Sözlüğü

  • varis — vâris : mirasçı …   Hukuk Sözlüğü

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”