muhtaç olmak — gereksinim duymak Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur. Atatürk … Çağatay Osmanlı Sözlük
MUHTAC-I TA'RİF — Tarif edip anlatmağa muhtaç … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
muhtâc — (A.) [ جﺎﺘﺤﻡ ] 1. ihtiyaç sahibi. 2. yoksul … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
MUHTAC — İhtiyacı olan. Akşam evinde yiyeceğini bulamayacak derecede fakir olan. Bir şey kendine lâzım olan kimse. Bir eksiğini tamamlamak isteyen. Fakir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
muhtaç etmek — (birine) birini, gereksinim duyduğu bir şeyi başkasından sağlamak zorunda bırakmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
namerde muhtaç bırakmak — güvenilmeyecek kimselerden yardım istemek zorunda bırakmak İş ki kocam olacak, erkek olsun, beni namerde muhtaç bırakmasın diyormuş. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
altın eşik gümüş eşiğe muhtaç olur — hiç kimse zenginliğine güvenmemelidir, gün gelir yoksullaşır ve fakir kimseye muhtaç olur anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
Allah sağ gözü (veya eli) sol göze (veya ele) muhtaç etmesin — Tanrı kimseyi kimseye, en yakınlarına bile muhtaç etmesin anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
fülsüahmere muhtaç olmak — çok fakir, düşkün, zavallı olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
namerde muhtaç olmak — güvenilmeyecek kimselerden yardım istemek zorunda kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük