- mukaddem
- sf., esk., Ar. muḳaddem
1) Önce gelen, önceki2) is., man. Öncül
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
mukaddem — (A.) [ مﺪﻘﻡ ] 1. önde. 2. önce, önceki … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
MUKADDEM — Zaman ve mekân cihetiyle daha evvel olan. * Askerin ön tarafına sevkedilen karakol. * Değerli, üstün. * Küçükten büyüğe sunulan, takdim edilen … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
mukaddem — önce; önce gelen; daha öncede bulunan … Hukuk Sözlüğü
MUKADDEM-ÜL AYN — Gözün kenarı. Gözün pınarı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
öncül — is., man. 1) Bir çıkarımın öncüller kümesini oluşturan önermelerden herhangi biri, mukaddem 2) Bir tasımda sonucu hazırlayan ilk iki önermeden her biri, mukaddem 3) Bir bilimsel çalışmada işe koyulurken, araştırmaya konu edilmeksizin doğru… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Maragha — Maragha, 1) District der persischen Provinz Aserbeidschan, bewohnt vom Stamme Mukaddem; 2) (Maraha, Urmiah), See dabei, von 6 Tagereisen Umfang, hat bittersalzhaltiges Wasser, nimmt die Flüsse Safi, Dschist, Adschi, Zonebad u.a. auf; Inseln:… … Pierer's Universal-Lexikon
Redîf — (arab., »hinten aufsitzend«), die türk. Landwehr, im Gegensatz zum Nisâm oder dem stehenden Heer. Es gibt Redîfs ersten und zweiten Aufgebots (sinf i mukaddem und sinf i tâlî). Die Dienstzeit beträgt 8 Jahre, und zwar 4 Jahre im ersten und 4… … Meyers Großes Konversations-Lexikon
önceki — sf. Önce olan, evvelki, mukaddem, sabık Önceki başkan … Çağatay Osmanlı Sözlük
deslab — evvel, ibtida. mukaddem, piş … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilkari — ileri, evvel, mukaddem, ibtida … Çağatay Osmanlı Sözlük